Kontrol altında olmayan şeker hastalarının kan seviyelerindeki artmış glikoz miktarı, bakterilerin daha rahat üreyebilecekleri ortamı sağlar. Bazı diyabetlilerde tükürük salgısı koyulaşır ve miktarı azalır. Bunun sonucunda ağzın tükürükle yıkanması ve temizlenme süreci kesintiye uğrar. Bunların yanı sıra, diyabet zaman içinde küçük damarları etkileyerek bu damarların beslediği alanlarda kanlanma bozukluklarına neden olabilir. İyi beslenemeyen dişetlerinde iltihap oluşumu kolaylaşır ve zor iyileşir. Kan şekeri yüksekliği ve bakterilere karşı savunmayı ve iyileşmeyi güçleştiren bir diğer faktördür. Sonuçta, diyabetlilerde ağız içinde çeşitli sorunların ortaya çıkmasına neden olan birden fazla faktör bulunur ve zamanında müdahale edilmeyen dişeti iltihapları ciddi sorunlara yol açabilir. Ağız içindeki enfeksiyonlar şeker kontrolünü güçleştirir ve olay kısır döngü halini alır. İlerlemiş bir dişeti iltihabı, ancak cerrahi müdahale ile tedavi edilebilir.
Kontrolsüz diyabetlilerde diş müdahalelerinden önce sağlık kontrolü yapılması ve kandaki glikoz seviyesinin ayarlanması gereklidir. Sadece acil tedaviler kontrollü bir şekilde ve antibiyotik proflaksisi altında yapılmalıdır. Kontrol altındaki diyabet ve insülin kullanımı, ağız içi müdahaleler için kesin bir engel ya da tehlike oluşturmaz. Ancak, normal bireylere oranla yara iyileşmesinde gecikmeler görülebilir. Gerekli önlemler alınarak bu dönemi sıkıntısız atlatmak mümkündür.
Dişeti hastalıklarının önlenmesi için her şeyden önce iyi bir ağız hijyeni sağlanarak bakteri plağını ortadan kaldırmak gerekir. İyi bir şeker kontrolünün sağlanması, dişetinin bakteriye karşı olan direncini artıracaktır. Düzenli ağız bakımının yanı sıra bu tip hastaların düzenli doktor kontrolü altında bulunmmaları önem arz eder.